27 Haziran 2014 Cuma

NE KULLANDIM, NE KULLANAMADIM.


   Kuzeyimiz 7 aylık oldu bile. zaman çabuk geçiyor ve her geçen gün Kuzeyin yeni şeyler keşfetmesinin keyfini yaşıyoruz. ilk gülümsemesi, ilk sesleri, ilk kahkahaları, ilk tepkileri... yakalayabildiğimiz kadar ölümsüzleştirmeye çalışıyoruz. şimdiki çocuklar bu konuda çok şanslılar, ileride  bebekliklerini tekrardan yaşayabilecekleri kadar çok fotoğrafları ve videoları var.

   Bu yazımda Kuzey ile geçen sürede neleri çok kullandığımı neleri kullanmadığımı anlatmaya çalışıcam. Anne adaylarına bir nebze olun yardımımız olsun:)



1- Prima Premium Care: Bebek bezi olarak prima premium care tercih ettik. Hala da kullanmaya devam ediyoruz. İlk zamanlar bebeklerin kakaları sulu oluyor, kullandığım bez kaka suyunu da emdiği için çok memnun kaldık. Ayrıca bezin ne kadar ıslak olduğunu gösteren bir de çizgisi de var. Bez üzerindeki sarı olan çizgi ıslandıkça maviye dönüyor. Acemi annelere de yardımcı oluyor.



2- Desitin: Pişik kremi olarak desitini tercih ettik. İki çeşidi var, mavi renk olan ve mor renk olan. Mor renk olan daha yoğun daha güçlü bir krem bu sebepten daha nadir zamanlarda kullanma ihtiyacı hissediyorsunuz. Genelde mavi renk olanı kullanıyoruz ama her ikisinden de evde olmasının faydası var.



3- Mustela- sebamed-Bioderma- Burts bees: Bebe yağı ve losyon olarak sebamed tercih ettik, şampuan olarak ilk burts beer kullandık fakat Kuzeyin saç derisinde kuruluklar oluşmaya başlayınca mustelanın köpük şampuanına geçtik. Bioderma ABC serisine yeni başladık.Kuzeyin cildinde kızarıklıklar, kabarıklıklar çıkmaya başladı, doktorumuz Atopik dermatit teşhisi koydu. Bioderma ve mustelanın bu cilt tipleri için geliştirilmiş kremleri mevcut, ben bioderma ile başladım hem şampuanını hem kremini kullanıyorum. 


4- Uni-Baby : Islak pamuk ve ıslak mendilinden çok memnunum. Prima ve dalin den hiç memnun kalmadım sabun kalıntıları bırakıyormuş gibi geliyor bana.


5- Alttan çıtçıtlı badi: En çok kullandığım giysisi. Büsürüde aldım:) Mutlaka fazla fazla bebeğinizin dolabında olsun:)


6- Kendinden eldivenli tulumlar: Eldivenlerle uğraşmak kolay değil, ellerinden çıkıyor :) kendinden eldivenli tulumlar çok kullanışlı oluyor:) mothercare ve cihicco da bulabilirsiniz.


7- Patikli alt pijama: Özellikle kış bebeği ise tulumlarının, pijamalarının içerisine giydirebilirsiniz, bebeğiniz sıcacık sıcacık tutar:)


8- Dr Brown Biberon: Biberon olarak Dr Brown tercih ettik. Kuzey 1-2 ay biberon kullandı daha sonra kullanmayı red etti. İlk ay sütümün azlığından dolayı mama takviyesi yapmak zorunda kalmıştık, sonrasında sütümü sağıp vermeye başlamıştım ama uzun sürmedi:):)


9- Ev tipi ana kucağı: Ne güzel bir şeydir ana kucağı:) iyiki almışız:)) ilk zamanlar (1 aylıkken) Kuzeyi içerisine oturtmaya çalıştık ama 1 aylık bebek ne anlar :) tabi ben öyle yorumlamadım ay sevmedi keşke almasaydık dedim, acemilik işte. 2. ayda işimize yaramaya başladı hemde fazla fazla , yemek yerken masanın yarısını kullandık diğer yarısına kuzeyi koyduk ana kucağı ile, sürekli tutmamıza gerek kalmadı. emdikten sonra çocuğu hemen yatıramıyorsunuz işte o anda da ana kucağına koyabiliyorsunuz:) şimdi yavaş yavaş ek gıdaya geçmeye çalışıyoruz, yedirirken ana kucağına oturtuyorum. Biz Bright starts markasını tercih ettik modeli de fotoğrafta görülen modeli. Ana kucakları kullanımı çocuğunuzun kilosu ile sınırlı, bizim aldığımız en fazla kilo aralığı olanlardan. genel olarak 9 kg ile sınırlı onlarda malesef çok uzun kullanılamıyor. Birde titreşimi var. Aman ne işimize yaracak demiştim:) yaramaz mı , titreşimini çalıştırdığımız anda mızmızlanan Kuzey susuyor:)))



10- Oyun Halısı: Kimi gereksiz işe yaramaz dedi, kimide kesinlikle faydalı alınmalı çocuğunuzun el becerisini geliştirir dedi. Ben mutlaka alınmalı diyenlerdenim. Fiyatları bira pahalılar ama üzerindeki oyuncaklar ile beraber epey işinize yarıyor. Kuzey severek oynuyor ; ilk zamanlar yakalamaya çalışıyordu şimdilerde ise yakalayıp çekiyor:)  



11- Lansinoh meme ucu kremi ve göğüs pedi: Meme ucu kremini 4 aylık hamile olduğumda kullanmaya başladım. Takip ettiğim bloglarda tecrübeli annelerinin yazılarında, meme ucu bakımının hamilelik dönemimde yapılmaya başlanması gerektiğini, yapılmadı takdirde emzirme döneminin başlangıcında yaraların oluşacağı ve geçme sürecinin daha zor olacağını okumuştum. Bende de emzirmeye yeni başladığım dönemde tahrişlerle başlayan yaralar oluştu, lansinoh kremi erken kullanmam ve kullanmaya devam etmem ile 1 hafta içerisinde yaralarım geçti. Geçmesi uzun sürseydi ciddi problem yaşardım. Göğüs pedini de hem hijyen açısından hemde kremi her sürdüğümde daha rahat etmeme yardımcı olduğum için kullandım:) 


12- Lansinoh süt sağma makinesi : süt sağma makinesi alma konusunda kararsızdım. Çevredeki annelerin tavsiyesi ile almaya karar verdim. Ilk ay sütüm gelmedi, Kuzey çok kısa süre emiyor ve yorulup uyuyordu. Kuzeyin emmediği zamanlarda sütümü sağıyordum çünkü emdikçe süt oranı artıyor. Sütüm çoğaldığında da sağıp dolaba koydum. Böylelikle sütümün birikmesine yardımcı oldum. 



13- Tek kullanımlık alt açma bezi : Mutlaka mutlaka alın ve her yerde kullanın;) dışarı çıktığınızda, doktora giderken, arabada, evde banyo yaptırırım küvetin altına, tuvalete alıştırma döneminde çarşafın altına;) ilk zamanlar can bebe kullanıyordum şimdi baybme markasını kullanıyorum, ebebek Mağazasında satılıyor;)




14- Emzirme sütyeni veya atleti: Çok rahat ettim, iyiki almışım ve kullanmışım. Ben daha çok atleti kullandım. Emzirmem her yerde çok daha kolay oldu.


Şimdilik aklıma gelenler bunlar :)) Alıp kullanamadığım çok az şey oldu mesela uyku tulumu almıştım kış bebeği olacağı için üşüyecek diye ödüm kopuyordu ama minicik bebeği o tulumun içerisine koymak kolay olmuyor bu yüzden aldığım uyku tulumunu hiç kullanamadım. Kadife takımlar almıştım sıcak tutun diye:) yok valla sıcak falan tutmuyorlar hiç giydiremedim.İşte bu kadar:)) Tecrübeli annelerinde tavsiyelerini bekliyorum. Bebek arabası ile ilgili düşüncelerimi daha sonraki yazımda anlatacağım çünkü sürekli kullanmaya yeni yeni başladık:)) Herkese mutlu günler:)))

25 Şubat 2014 Salı

KOLİK



Zaman çok çabuk geçiyor. Kuzeyto 3 aylık oldu bile. Bu geçen zamanda neler yaşadık, nelere ihtiyaç duyduk elimden geldiğince sizlerle paylaşmak istedim. 

Kuzeyto ilk 10-15 gün uyanmayan, beslenmek için uyandırmaya çalıştığımız bazı zamanlar ciddi uğraş verdiğimiz bir bebekti. Sakin bir bebeğimiz olacağını düşünüyorduk, hatta babasına benziyor diye benzetmeler bile yapmaya başlamıştık :)) taki ilerleyen 3-4 gün sonrasına kadar...uyuyup uyanmayan kuzeytomuz uyumamaya başladı, huzursuzlukları başladı. Özellikle akşam 18:00 - 23:00 saatleri arası hiç susmadan çığlık çığlığa ağlıyordu. Bir yerimi ağrıyo, hastamı acaba diye içimiz içimizi yedi. Ateş ölçer sürekli elimizin altındaydı. İnternetten araştırmaya başladık, kolikle tanışmamız böyle oldu. Bir çok kişi bu dertten muzdaripmiş, bizde oğlumuzu sakinleştirebilmek, rahatlatabilmek için bir çok kişinin denediği yöntemleri denemeye başladık. Yöntemlerden işimize yarayanları yazmadan önce sizinle kolikle ile ilgili bir kitap paylaşmak istiyorum. DR. Harvey Karp - mahallenin en mutlu bebeği... Kitabı kolik durumlarını araştırırken buldum, hemen aldım. Açık söylemek gerekirse yazarın yapmamızın işe yarayacağını söylediği davranışları biz yapamadık. Yazar kundaklamanın bebeğin kendisini anne karnındaki gibi rahat ve güvende hissettireceğini söylüyor; fakat Kuzeyi bırakın kundağın içine koymayı ellerini battaniyenin altında bile tutamıyoruz:))Evet kitaptaki yöntemleri yapamadık ama bebeğimizin bu krizlerinin nedenlerini ve geçici bir süreç olduğunu daha iyi anladık. Kitabı mutlaka edinin derim ben:)

Şimdi kolik krizi zamanları başladığında yaptıklarımıza gelince;

1- ilk olarak bu sürecin sürekli devam etmeyeceğini bilin ve bebeğinizi büyütmenin zor olacağını, zor bir bebeğinizin olduğunu düşünmeyi bırakın. Bende aynı şeyleri düşündüm ve gördümki boşuna kendimi strese sokmuşum... Bitecek ve geçicek bu günler...

2- Kurutma makinesi ve elektrik süpürgesi; bu aletlerin çıkardığı sesler bebeğin kendini anne karnında hissetmesine yardımcı oluyormuş hatta TRT-1 de her perşembe saat:10:00 da yayınlanan Anne Elimi Tutsana programında kurutma makinesinin sesi bebeğimize anne karnında damarlardan akan kanın çıkardığı ses gibi geldiğinden bahsedilmişti. Kuzey çok ağladığında kurutma makinesini çalıştırıyorduk, sakinleşiyordu:) Deneyin derim, eğer kurutma makinesi yeterli gelmediyse elektrik süpürgesi kesin işe yarayacaktır:))))

3- Çıngıraklı oyuncak; sesli oyuncaklar kesinlikle bebeklerin dikkatini çekiyor. Bebekli evde mutlaka çıngıraklı oyuncak olmalı.

4- Bebeğin bulunduğu odayı ısıtın iyice ve bebek bezi kalacak şekilde soyun ve sakinliği görün:) biz kalorüferin ayarı ile oynamıyoruz evimiz 23-24 derece ama çıplakken az daha sıcak olmalı 25-26 derece gibi, biz elektrik sobası ile takviye yapıyoruz:)

Benim bildiklerim ve işime yarayanlar bunlar oldu. Sizde başka yöntemler biliyorsanız eğer paylaşın lütfen:)

Bizim koliğimiz şimdi kalmadı gibi bir şey. Kuzey 2,5 aylık olduktan sonra belirgin bir şekilde azalma oldu. Direnin çiçeği burnunda anne ve babalar:)))) 

Hepimize koliksiz mutklu günler dilerim...


24 Ocak 2014 Cuma

BEBEĞİMİZ GELDİ



Herkese Merhaba;

Kuzeyimiz 29.11.2013 cuma günü dünyamıza,hayatımıza geldi, hoşgeldi...

Doğum hikayemi sizlerle paylaşmayı düşünmüyordum, kötü bir doğum maceramız oldu fakat benim yaşadıklarımı bir başkasının yaşamasını istemediğimden dolayı paylaşmaya karar verdim. Çünkü gerçekten kötü bir doğum olmayabilirdi...

26.11.2013 tarihinde son doktor kontrolümüze gittik. 40. Haftaya girmiştik, sorunsuz bir hamilelik geçirdim, öylede devam ediyordu. Son kontrolde açılmamda vardı, yani herşey doğal normal doğum olabilmesi için uygun seyrinde gidiyordu.

Doktorumdan hamileliğim boyunca çok memnundum fakat mağalesef doğum konusunda beni hayal kırıklığına uğrattı...

Doktorum haftasonu şehir dışında olacağını ve cuma günü doğumu gerçekleştirebileceğimizi söyledi. Bizde normal doğum olacaktı değiştimi diye sorduk. ( eğer doktorum bana ben hafta sonu şehir dışında olucam doğum çok yüksek ihtimalle hafta sonu olucak isterseniz sizi başka bir dr arkadaşıma yönlendireyim yada illa benim doğumu yaptırmamı istiyorsanız planlı sezeryan yapalım deseydi ben birini seçerdim...) doktorumuzun yönlendirmesi çok önemli hatta belirleyiciydi. Doktorumuz normal olacağını açılmam olduğunu, cuma günü saat sabah 5 te hastaneye yatacağımı söyledi. Muayhaneden çıktık şaşkındık ve heyecanlanmıştık. Kuzeyimiz geliyordu hemde istediğimiz gibi normal doğumla. Bu arada belirteyim doğumda epidural kullanılacaktı ( doktoruma son muaynelerimizin birinde özellikle sormuştum epidural normal doğumda ıkınmamı engellermi??? Hayır engellemez dedi !!! Eğer bana kişiden kişiye değişir deseydi ben epidural vurulmamayı tercih ederdim!!!)

Sabah 5 te güle oynaya hepberaber hastaneye gittik hepimiz çok iyiydik, heyecanlı ve mutluyduk. Beni dohumhaneye aldılar. Normal şartlarda açılmam vardı fakat doğumumun o gün gerçekleşmeyeceği belliydi...haftasonunu bulacaktı. Doğumu hızlandırmak için suni sancı verdiler ve açılmam 4 cm bulduktan sonra epidurali vurdular,sancıları hissetmem azalmaya basladı. 11 cm açılmam olduğunda doğum odasına alındım fakat sancı hissetmediğimden dolayı ıkınamadım!!! Çok zorladım kendimi ama mümkün olmadı. Çocuk kanala iyice inmişti, epiduralin son dozajını vermediler bu sefer suni sancı etkisini göstermeye başladı... Felaket bir sancıydı. Sancılarla birlikte ıkınmalarım az az başladı ama yeterli değildi 1,5 saatin sonuna doğru yorulmayada baslamıstım.ıkınmalarım yeterli olmayınca iki ebe karnımdan bastırmaya başladılar işte beni en çok zorlayan bu oldu. Berbat bir şeydi... Doğum gerçekleşmiyordu. Kuzeyim kanalda kaldı. 10 dk acil sezeryana alındık. Sancılarla ameliyathaneye alındım. Bayılmadan önce bebeğin kanalda kaldığını ve acele edilmesi gerektiğini duydum...

Uyandığımda odama çıkarılmıştım.herkes yanımdaydı. Kuzeyimi getirdiler. Sağlıklı olması yeterdi. Sağlıklıydık... 

Lütfen anne adayları epidural ve suni sancıyı iyi araştırın. Doğal bir normal doğum yapamıyorsanız direk planlı sezeryanı düşünün.. Doktorunuz bu konuda yönlendirici olmuyorsa lütfen siz özellikle sorun ve yönlendirmesini sağlayın... Çünkü inanın hayatınızın en önemli en güzel gününe ufacık bile olsa gölge düşürülsün istemezsiniz....